Liseden Üniversiteye 96 ~ böyle film çevrilir mi benim gibi birine


Liseden Üniversiteye 96



~ böyle film çevrilir mi benim gibi birine ~



~ bizi hicrana sen müptelâ eyledin ey sevgili,
~ ünsiyete hasretiz,
~ diyeceğiz.
~ insana.
~ naz edeceğiz bu sefer inad edeceğiz.
~ duymazlıktan geleceğiz cebrinin sesini.
~ ayağının dibinden kalkmayacağız.
~ eşikteyken uykuya dalacağız.
~ dersleri uykudayken yapacağız

【dücane cündioğlu】


Bıçağı burnumun ucuna tutup gözlerimin içine baktı. Dönüp gitti bir şey söylemeden. Gizemli kız. Pisuvara zor yetiştim. Daha tam çıkaramadan işemeye başlamışım bile. Pantolon battı. Siktir et can derdindeyiz şimdi.

Çıktım tuvaletten. Masaya gidip kolundan tutup kaldırdım Buğra'yı. Artık benim de kolundan tutup oraya buraya sürükleyebildiğim biri var. Gelicem bir saate kadar, dedim. Gidiyordum ki kolumdan mengene gibi tutup geri çekti beni.

Dengemi kaybettim tutmasa yere düşüyordum. Bu da şiddet uygulamaya başladı yaa. Neyse anladı yaptığı ayılığı bıraktı kolumu. Elimle acıyan kolumu tutup ona olabildiği kadar ters bakınca, özür dilerim istemeden oldu kızma n'olur... Bekliyorum burda seni, dedi.

Masadakilerin pür dikkat bakışlarını arkamda bırakarak yürüdüm. Sokağın başında bekleyeceğim, demişti. Sokak bura da başı nere ola ki acaba. Sikimin başı kız buraları bildiğimi mi zannediyor acaba.

En iyisi geldiğimiz yöne doğru gitmek diye düşünüp yürümeye başladım. Lisenin oraya çıkacakken biri çekti kolumdan bir apartman girişine. Ejderha dövmeli kız. Koparacaklar kollarımı bugün kararlılar.

Kolumu bırakmadan yürümeye başladı. Ben de arkasından sürüklenmeye. Demin Buğra'yla hava basıyorduk Cadde-i Kebir ahâlisine şimdi de rezil oluyoruz. Dengesiz bir yaşamım var her bakımdan. Nereye götürüyor beni acaba?

" Beni korkutmak için yapıyorsan bunları korkuyorum zaten ek zahmete gerek yok. Kolumu bırak lütfen"

" Bir kıza yalvarmak yerine neden azıcık karşı koymuyorsun"

" Koyamıyorum işte böyleyim ben"

Bıraktı kolumu. Gülümsedi. Gülmeyi biliyor muymuş bu. Yaklaştı bana iyice. Gözleriyle gözlerime girecek nerdeyse. Korkup geri çekildim. Omuzlarımdan tutup kendine doğru çekti. Dudağımdan öptü beni.

" Tatlı şey... Şanslı piç dört ayak üstüne düşmüş yine. Takip et beni"

Tatlı şey kim? Şanslı piç kim? Sokağın ortasında beni öpen bu kız gerçekte kim? Lisenin yanından aşağı inen sokağa saptı. Dönüp bana baktı. Kolumdan çekiştirir yine diye koşturdum arkasından. Biraz yürüdükten sonra eski küçük bir apartman kapısından girdik.

Başka bir kapıdan apartmanın arka bahçesine geçtik. Yemyeşil cennet gibi bir yer. Restoran sanırım burası. Bar gibi bir tezgahın arkasındaki adam ejderha dövmeli kıza selam verdi. Bana da gülümsedi. Beyoğlu'nu seviyorum.

Oturan bir kaç kişiyle daha selamlaştı. Yine kolumdan tutup bir masaya oturttu. Şu kolumla uğraşmayın lan. Bana bakmaya başladı. Artık nedense devamlı gözlerinin içi gülerek bakıyor. Nikita gitti Mathilda geldi.

" Anlat bakalım"

" Neyi anlatıyım"

" Sen dedin ya bırak beni konuşalım diye"

" Tamam ne öğrenmek istiyorsan sor söylerim"

" Korkmana gerek yok"

" Korkutuyorsun ama"

" Başarılı bir oyuncuyumdur. Tiyatrocuyum ben. Sende de bir denemek istedim. Gerçekten korktuysan özür dilerim. Seninle tanışmaktı amacım sadece"

Derin bir nefes aldım. Gözlerimi kapadım. Bütün deliler beni buluyor. Doğru mu söylüyor acaba. Yoksa yine korkutmak için önce bir rahatlatıp yeni bir sürprizle mi gelecek. Gözlerimi açtım. Hâlâ gülüyor.


" Bu defa doğru söylüyorsun değil mi?"

Avuçlarının arasına aldı suratımı. Tekrar öptü. Yine dudağımdan. Taciz bu ama. Yalnız kız gülümsemeye başlayınca güzelliği daha bir arttı. Oğlan çocuğu kıvamında bir lezzet bu. Gerçekten Eylem mi bu?

" Doğru söylüyorum merak etme. İstersen Buğra'yı arayıp konuşayım yanında"

" Anlatsana neler dönüyor. Buğra sevgilindi hani. Bana kızdın. Şimdi bu ne"

" Film çevirdim aşkım. Ayrıldık biz Buğra'yla. Ama sevgili olarak ayrıldık. O pek alışamadı ve kabul edemedi bu yeni durumu. Ama en sevgili ve en yakın arkadaşım hep o benim"

" Aklımı çıkardın ya. Böyle film çevrilir mi benim gibi birine"

" Gerçekten özür dilerim. Çok korkuttum seni biliyorum. Ama oyunculuk huyu işte başlayınca bırakamadım. Telafi ederim hepsini merak etme. Aşık oldum zira sana"

Ne diyo bu kız ya. Ne aşkı. Hâlâ dalga mı geçiyor. Neyse ki Buğra'dan ayrılarmış gerçekten. Birlikteler hâlâ diye nasıl korktum. Yoksa yumruklarınla ve bıçaklarınla korkutamazsın beni ejderha dövmeli kız.

" Telefonumu alabilir miyim?"

" Al tabi. Affettin mi beni? Ben böyle biraz patavatsızımdır"

" Ne diyim bilemiyorum. Çok korktum gerçekten"

" Çağırayım mı Buğra'yı. O sana iyi gelir belki"

" Bana iyi gelecek şey içki var mı burada?"

" Var da çok pahalı"

" Param var benim"

" Erkek parası yemem ben"

" Ben de pek erkek sayılmam"

" Boşver burayı. Sevdim seni pek çok. Bana gidelim. Uçururum kafanı garantili"

Asıldı koluma yine. Çıktık cennet bahçesinden. Kalabalıklara ve karanlığa karıştık. Ara sokaklar arka sokaklar. Yetişemiyorum ona. Sporcu zannetmiştim ama oyuncuymuş. Şimdi ne filmi çeviricez acaba?

Şimdi ne filmi çevirecez acaba?


Galata kulesinin bu kadar etkileyici olduğunu bilmezdim. Işıl ışıl yanıyor arkasında haliç. Bu kule İstanbul'un fallusu. Haliç'de rahmi sanki. İstanbul'un her yeri birer ayrı ülke gibi. Düşler ülkesi. Telefonum cırladı.

Düşler prensi arıyor. Telefonu açıp ejderha dövmeli kıza verdim. Baktı arayanı anlayamadı tabi. Buğra, dedim. Gülümsedi, ben de, der gibi elini küçük memişlerine vurdu. Buğra emmiş midir onları. Buğra'yı neden bıraktı bu gizemli kız acaba.

Can 📞 karaKuzU

buğra ben eylem benim evdeyiz can da yanımda gel hemen gurup yapıcaz

Odasına gidip ev kıyafetleriyle döndü salona. Soyundu yani. Altında minicik bir külot. Üstünde de incecik heryerini gösteren askılı bir şey. Neyse adı artık. Memişler iyice çıktı mı ortaya. Portakal büyüklüğünde.

Kız vücudundan ömrümde hiç etkilenmemiştim. Ama bu kızın ki çok değişik. İncecik androjen bir tanrı gibi adeta. Ben başımı manzaraya çevirdim. Sigara yaktı. Yüzümü ekşittim. Anladı tütün kokusundan nefretimi. Söndürdü sigarayı.


Çekmeceden küçük bir pipe ve torba çıkardı. Oturdu manzaralı kanepeye. Elini yanına vurdu. Ona fazla yaklaşmadan oturdum ben de. Doldurdu ve çakmağı yakıp içine tuttu, çekti içine. Sonra bana uzattı. Çaktım çakmağı.

Çekerken içime dumanı elim yandı. Fırlattım çakmağı. Güldü bana yine. İçimde tuttum epey. Salıverdim sonra. Kule dumana boğuldu. Kafam öyle bir döndü ki. Mert'in ve Buğra'nınkilere benzemiyor bu.

Harbi garantiliymiş. Sallamamış ejderha dövmeli kız. Bana yanaştı. Mis gibi de kokuyor. Ben yine uzaklaştım. Neyse kapı çaldı. Düşler prensi geldi. Eylem atladı prensin üzerine. Onu da dudağından öptü.

Nasıl biri bu anlamadı. Herkesle şapur şupur. Buğra elinde bir torbayla şaşkın bana bakıyor. Bu torbanın içinde ne var acaba. Anlamış barda içki içemediğime bozulduğumu. İki şişe Jim Beam çıktı. Eylem bardakları ve suyu getirdi.

Eylem'le hiç konuşmadan çöktü diğer yanıma. Bunlar da konuşma faslını aşmışlar sanırım. Küçük pipe'ı görünce gözleri parladı. Çaktı o da üfledi dumanı bana doğru. Ben de vurdum bardağı. Yarısına geldiğimde Buğra tuttu,  fondipleyemedim. Sonunda bana bakıp konuştu.

" Nasıl tanıştınız siz"

" Filmde"

Güldü. Dudağıma yapıştı. Sarıldı sımsıkı. Eylem sırtımı parmağı ile dürttü. Dönüp baktım ona. Ben de istiyorum, dedi. Biliyoruz da. Gurup şeysilerinde yokum ben. Aranızdan çekiliyim siz ne istiyorsanız yapın.

Cebim titremeye başladı. Yine tam zamanında. Çıkardım baktım. Abi bu ne şimdi ya. Yüz kere aradım cevap vermedi. Bin tane mesaj attım yazmadı bir şey. Bütün hafta ev okul bir yere gitmedik aramadı.

Anayasa, borçlar, devletler... Kafamız sikildi. Gerçi sınavlarda da ben onları siktim o ayrı. Şimdi bi dışarı çıkalım dedik. Arayana bak. Mert komutan. Off delirezaim. Bu kesin beni izletiyo. Annesi gibi hafiye taktı peşime. Ulan ne orospuluk yapsam haberi oluyo.

Can 📞 Ⓜ️ertiⓂ️

mertcim merhaba çok aradım seni açmadın telefonu mesaj pardon mesajlar attım yanıt yok merak ettim ama kızarsın diye gelemedim bölümünüze

Ⓜ️ertiⓂ️ 📞 Can

bi susucan mı

Can 📞 Ⓜ️ertiⓂ️

tamam sustum özür


Ⓜ️ertiⓂ️ 📞 Can

nerdesin sen

Can 📞 Ⓜ️ertiⓂ️

şey buğrayla beraberim

Ⓜ️ertiⓂ️ 📞 Can

onu biliyoruz zaten nerdesiniz

Can 📞 Ⓜ️ertiⓂ️

beyoğlunda bir yerlerde

Ⓜ️ertiⓂ️ 📞 Can

senin sıçıcam ağzına

Can 📞 Ⓜ️ertiⓂ️

bi anlatabilir miyim

Ⓜ️ertiⓂ️ 📞 Can

neyi anlatıcan

Can 📞 Ⓜ️ertiⓂ️

ya bütün hafta ders çalıştık beynimiz sikildi biz de...

Ⓜ️ertiⓂ️ 📞 Can

ben de sizi sikicem

Can 📞 Ⓜ️ertiⓂ️

tamam kızma ya gelelim istiyorsan hemen

Ⓜ️ertiⓂ️ 📞 Can

konum at

Hay ben de... Bu konum olayını icad eden adamı sikicem. Ne mahremiyet bıraktı ne özel hayat. Gelelim? Ben ne çabuk bütünleştim Buğra'yla. Sikicem sizi, derken küfür anlamında mı yoksa? Ben alışkınım da kıyamam kuzuma.

~~~

Mert başkan ne ara ne çabuk ne saikle geliverdi bilmiyorum. Mesaj attı inin diye. Eylem ben de gelicem dedi. Bir sen eksiktin sürüde. Kız kontenjanı bir. Onu da Elifcan doldurdu. Şimdi biz de onu doldurucaz. Ne diyom la ben.

Apartmanın önünde bekliyor. Mavi CLK kulenin ışıklarıyla parlıyor. Kuzuyu arkaya attım. Sanki hiçbir şey olmamış, Mert beni arkadaşıma oynamaya bırakmış şimdi de eve götürmek için almaya gelmiş havası yaratmalıyım.

Sahi biz epey oynadık bugün. Film de bile oynadım. Benim rolüm yine aynı hep loser. Mert'e uzandım. Anlamsız baktı sadece suratıma. Yanaktan azıcık koku alalım dedik ama izin vermedi. Gözlerinden anladığım kadarıyla içmiş. Neden arabayla geldin o zaman.

Bunu soramam şimdi tabi. Buğra'nın yanında bir yerime vurur filan. Konuşmuyor ara sokaklarda hızla gidiyoruz. Nereye bilmiyoruz. Yani Mert biliyor da biz bilmiyoruz. Öğreniriz yakında. Baş öğretmenimiz öğretir bize.

Köprüden geçince, Buğra'ya baktı dikkatlice dikiz aynasından. Buğra'da farketti o da ona bakıyor. Bu bakışma beni haliyle korkutuyor. Keşke yanıma viski şişelerinden birini alsaydım. Korku tünelinden ne zaman çıkıcaz acaba?

" Bizle mi gelicen yoksa seni evine mi bırakayım?"

Buğra şaşkın baktı Mert'e. Sanırım Mert benim sürüye katılım talebimi süprem konseyde değerlendirdi. Ölçtü tarttı biçti ve bir karara vardı. Şimdi iş kaldı bu konuda Buğra'nın ne diyeceğini öğrenmeye.

" İsterseniz bizim eve gidelim kimse yok"

Ohoo Buğra dünden razıymış bile. Mert'ten mi etkilendi yoksa. Sürü olayını kendim kabul ettiğime göre bunu sormaya hakkım var mı ki. Mert tekrar bakıp aynadan, cık yaptı sadece. Olmaz demek oluyor bu.

Deplasmanda oynamak istemiyor hiç bir takım. Ben hangi takımda oynayacağım acaba. Transfer sezonu kapanmadan belli olsa bari. Ortada kalmasak. Tecrübeli teknik direktör Mert karar vericek kadroya.

" Tamam sizin eve gidelim o zaman"

Buğra nasıl bir oyun oynandığından habersiz kuzu kuzu kabul etti gelmeyi. Yaklaşmakta olan tehlikenin farkında mısın? Belki de hepimiz aynı takımda oynayacağız. Mert'in kafasından geçenleri öğrenmek için neler vermezdim şimdi.

" Sen söz ettin mi bizim evdeki düzenden bu oğlana"

Bu direktifvari söz de bana söylendi. Sürü olayını anlattın mı demek istiyor reis. Oğlan ne oluyor onu anlamadım. Buranın erkeği benim siz de oğlanlarımsınız. Bunu mu imâ ediyor acaba. Buğra biraz tedirgin oldu.

" Anlatmadım bir şey"

" Anlat o zaman ona göre gelip gelmemeye karar versin"

Nasıl anlatılır böyle bir şey. Kestirmeden, isteyen istediğini siker. Mert dışında o sadece siker, desem yeterince açıklayıcı olur mu? Buğra'ya doğru döndüm. Meraklı gözlerle bakıyor bana. Eğer gerçekten aşıksan bana, nasıl bir orospuya aşık olduğunu anlarsın yakında.

" Buğra, nasıl söylesem bilemiyorum. Yanımda kalmak istiyorsun biliyorum ama sen gelmesen bence daha iyi olur"

" Anlat ne demek istediğini Mert'in. Ne olursa olsun ayrılmam senden"

Mert aynadan meşhur delici bakışını attı Buğra'ya. Onun yanında birinin bu kadar kesin ve kendine güvenli konuşmasını kaldıramaz sürü reisi. Buğra'nın da geri adım atmaya niyeti yok. Öylece dikip gözlerini bakıyor Mert'e. Bak şu cesura.

" Çocukluk arkadaşı Cihan'la aynı evde kalıyor Mert. Aralarında eş değiştirme gibi bir oyun oynuyorlar"

" Yani sen de yattın mı Cihan'la"


Hayır ben Mert'le yatarım. Cihan'la daha nasip olmadı. Sürünün tek dişi elemanı ile de girdim dünya evine. Bir de sürünün üye namzedi seninle tabi. Sürüye katılmadan önce de Celâl vardı. Bundan Mert'e söz etme kızıyor nedense.

Sürüye dahil olmayanlara vermek yasak. Sana da o nedenle veremedim. Yoksa içim gidiyor inan. Girersen sürüye verecem sana. Sokarsın altın çubuğunu bana. Ama beni korkutan Mert'in sana koca şeysini sokması.

Bizim çinekopu zor yedin. Bütün vücudun tir tir titredi. Mert'in lüferi parçalar o küçücük poponu. Buğra Cihan'la yatıp yatmadığım konusunda yanıt bekliyor. Cevap vermesem israr etmez ama Mert ters bakış attı. Konuşmazsam yine kızıcak.

" Mert bu oyuna alışana kadar izin verdi bana sağ olsun. O nedenle yatmadım Cihan'la"

" Daha yatmadım diyecektin herhalde. Yine eskisi gibi yapıcaksan hiç gitmeyelim eve"

" Düzeltiyorum, daha yatmadım. Evde mi Cihan?"

" Evet"

" Elif?"

" Göndermediyse Cihan evdedir nerde olucak"

Öyle ya herkes sizin oyuncağınız. Gönderme Cihan. Kazanılan her puan lâzım bize. Üstüne koya koya gidiyoruz şampiyonluğa. Elif evdeyken yapacak hâli yok ya. Bu akşamın kazananı kim olucak bakalım.

Buğra'nın suratı allak bullak oldu. Mert'e çaktırmadan yavaş yavaş ve telefona bakmadan Elif'e mesaj attım. Neyse ki evde Cihan'la berabermiş. Bir oh çektim şimdilik de olsa. Gelme işte kuzum benim. Senden ayrılmak istemiyorum.

Senin böyle rezilliklere girmeni de hiç istemiyorum. Birinin sana girmesini hiç mi hiç istemiyorum. Cihan adisi seni görürse ağzının suları akar. Mert beğendi mi acaba? Kendi ellerimle mi kurban ediyorum kuzumu.

" Gelmek istiyorum senden ayrılamam"

Ayrılma. Ayırsınlar bacaklarını. Benim gibi değil onlar. Görünce anlarsın ne demek istediğimi. O zaman muhtemelen kendin kaçar gidersin zaten. Mert tekrar baktı Buğra'ya bu defa hafif alaycı gülümseme var suratında.

" Eğer gelirsen bu gece benimle berabersin ona göre iyi düşün"

" Can?"

" O Cihan'la yatar"

" Ben yapamam Can olmadan"

" Şey ben de yapamam..."



" Tamam sustum"

~~~

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Liseden Üniversiteye 2 ~ ilk

Sarı Şey 3 ~ bunun intikamını alacam ama

Sarı Şey 17 ~ sorun değil iyi eğlenceler