Sarı Şey 14 ~ aşkım derken ciddi miydin?

Sarı Şey 14

~~~ aşkım derken ciddi miydin? ~~~

Aslında Esra'nın yemesini tercih ederdim. Alıştırma atıştırmalık olsun diye film arasında sosisli sandviç alsam mı ona? Bu sinema büfeleri de öyle bir pahalı ki en iyisi araya hiç çıkmamak. Ablamın verdiği paradan ne kadar artırabilirsem, o kadar bira.

Gerçi sağ olsun Melih kocasına iyi bakıyor. O ayıdan da ne karı olur ya. İstediğim her şeyi alıyor ne istesem yapıyor. Ama karşılığını alamamaktan epey şikayetçi. Para var zaman yok biz de. Vücudumu satmam la ben. 

Bir gün alacaklarını toptan tahsil etme umuduyla, şişman harçlığını eziyoruz 💰 . Neyse şimdi esas amacımıza odaklanalım. Esra'nın bacağına yasladım bacağımı. Geri çekmedi. Elimi bacağının üstüne koydum.

Tepki vermedi. Kalbim atıyor gümbürdeyerek. Duymaz umarım rezil olurum. Cool halime geri dönebilmek için öylece bekledim biraz. Ben sakinleşmeye çalışırken, bacağındaki elimi tuttu. Hayırdır?

Demek ki doğru yoldayız. Saldırıya devam. Sıcacık ve yumuşacık elleri, tekrar kalbimin davul gibi sesler çıkarmasına neden oldu. Ben de onu gaza getirebilsem istediğimi yaptırırım. Tek bilmediğim, benim yaşımdaki kızlar da erkekler gibi sekse meraklılar mı?

Ona doğru dönüp baktım, anladı o da bana bakıp gülümsedi. Ben şaşırdım ne yapacağımı. Bu tür oyunlardan anlamıyorum. Romantizm aramıyorum ki ben. Hedefim belli ve net. Sinema kalabalık ama kim görürse görsün ne yapayım.

Böyle şeyleri görmek istemiyorlarsa evlerinde otursunlar. Elini alıp kendi tarafıma geçirdim, elimin arasına alıp, onun tarafındaki elimi saçlarına götürüp okşadım hafifçe. Esra'ya ulaşan kolum bir işe yarasın diye düşünüp, kolumu omuzuna atıp sarıldım.

O hafifçe öne kaykılınca beline indirip kolumu, sarılıp kendime doğru çektim onu. Başını boynuma yasladı. Saçları o kadar güzel kokuyor ki. Başım döner gibi oldu. O da bana sarılınca göğsü göğsüme yapıştı. Oldukça uyumlu dans ediyoruz şu ana kadar.

Hiç sevmediğim kadın göğsü nedense Esra'nın ki olunca rahatsız etmedi beni. Belki de küçük olduğu için ve taş gibi. Karnımın üstündeki elini aşağı doğru indirdim. Aletim taş gibi oldu birden. Hafifçe bastırdım üzerine elini.

Aniden çekti elini de kendini de. Diğer eliyle patlattı suratıma. Eli de baya ağırmış tahmin etmezdim. Ne yapalım denemek zorundaydım. Denedik olmadı, herşey olmak zorunda değil. Böylece merak ettiğim şeyin cevabını acı da olsa aldım.

Kızlar erkekler kadar sekse düşkün değillermiş. Olayın daha çok aşk-evlilik-çocuk departmanlarını yönetiyorlar. Bu gidişle ben evlenemeyeceğim her halde. Normal biri olmayı ister miydim bilemiyorum. Renkli yaşam hoşuma gidiyor.

Annem son zamanlarda dini konulara kafayı taktı. Televizyonun karşısında, üzerinde arapça bir şeyler yazan kitaplar okuyup duruyor. Babamın bu işlere ilgisi yok ama annemden korkusundan yorum yapamıyor. Arasıra da ablama anlatıyor okuduklarını annem.

Ona anlatırken duymuştum önemli bir iş yapmadan önce başarılı olabilmek için adını anlamadığım arapça bir dua okunurmuş. Ezberleyip okusaydım keşke. Esra böyle hayırlı bir iş için, duanın gücüne de direnemezdi herhalde.

Dini siyasete alet etmemek gerektiğini biliyorum elbet. Başka dua edecek bir dileğim olmadığı için söylemiştim. Bunları anneme sorsam mı? Tuğla gibi kitapların içinde doğru cevaplar var mıdır acaba? Bu yoksa gerisi bana fifi.

Esra kollarını göğsünde birleştirdi. Sinirden solukları hâlâ sık, duyabiliyorum. Ben sakinim, sakso umudum kalmayınca heyecanım da geçti. Filmi izlemeye başladım. Bebeler beğendi filmi gülüp duruyorlar. Ben de bir sahneden etkilenip sesli güldüm.

Ben gülünce Esra sinirlendi sanırım. Filmi bırakıp bana döndü, çok sert bakıyor. Onu hiç böyle görmemiştim. Sürpriz yumurtaları severim. İnsanları sinirlendirmeye ve şaşırtmaya da bayılırım. Bakalım nasıl patlayacak sarışın bombam.

Onu patlatmamı kabul etmediğine göre, teklifi ondan bekliyorum. Ablamı saymazsak bir kızdan ilk defa tokat yedim. Yeni deneyimlere de bayılırım. Bir tane de ben çaksaydım suratının ortasına ne yapardı acaba? Yok kıyamam o güzel suratına. Konuştu sonunda.

“ Çıkalım mı”

“ Kızmadın mı bana”

“ Kızdım tabi”

“ Neden çıkma teklif ediyorsun o zaman”

“ Hayvansın sen Ata”

“ Tamam çıkalım. Çıkalımı yanlış anlamışım özür dilerim”

Ortalığı sakinleştirmek adına espri yapalım dedik ona da kızıyor. Ben ne yapayım. Bu hep böyle devam edecekse kaçar giderim ha. Çıktık sinemadan. Halbuki abileri şirinlere ne güzel şeyler gösterecekti.

Yıllarca arkadaşlarına anlatacakları bir deneyimden mahrum ettin onları Esra ablaları. Tam çıkıyorduk alışveriş merkezinden bana döndü. Sinirli bakıyor ama gözlerinde bir şey daha var anlayamadığım. Sanki bir şey ister veya bekler gibi.

“ Şimdi eve gitsem yarım saatte sinemadan dönülmeyeceğine göre annemler sorucaklar ne oldu diye. İster misin neden sinemadan çıktığımızı anlatmamı”

“ Starbucks'ta oturalım istersen zaman geçer. Profiterolü de çok güzeldir”

Sesimi de iyice kıstım. Korkuyorum senden havası yaratmak için. Geri adım atılması gerektiği zaman atmasını da biliriz. Kolları hâlâ göğsünde bağlı. Bundan sonra hep böyle duracak herhalde. Ben ellerimi nereye koyacağımı şaşırdım onu bu kadar kararlı görünce.

Bakmaya devam ediyor. Beklediğimden daha çetin cevizmişsin. Beni şaşırttın. Profiterolü neden araya soktum bilmem. Bir tatlılık olsun diye herhalde. Dudağının bir kenarını yaydı, başını da yaydığı yöne yatırdı.

Bunun anlamı ne pek çözemedim. Bu kız beni böyle işlerden anlayan akıllı biri filân zannediyor sanırım. Basketbola yeteneğim vardır. Oynamam gerçi terlemeyi sevmiyorum. Onun dışında ilgi alanlarım bira, bazen babamın viskileri.

Ve tabii teorik ve uygulamalı seks. Teorik dediğim porno oluyor. Uygulamalı da Melih ve Selim'le yaptıklarımız. Bunlar dışında bir boka kafam basmaz. En şirin hâlimle bakıyorum ona, öyle bir hâlim varsa tabi.

Karar vermekte zorlanıyor mu yoksa başka birşeyler daha söyleyip ısrar etmemi mi bekliyor? Starbucks kesmedi herhalde. Anlamıyorum ki ne istediğini, bilebilsem ona göre yapayım. Esra, esrarlı kızsın dedik ama biraz açık ol ya.

“ Şeyy, istersen başka yere de gidebiliriz”

Başka nereye götüreceğim. Tren yolu ve sahilden başka yer bilmem ki ben. Sahile götürsem, bira alırım, orada da rahat durmaz içimdeki tecavüzcü. İyice boka sarar işler. Neyse razı oldu Starbucks'a.

Kendisi yeterince tatlı şey, profiterolü kabul etmedi, kendime aldım. İki de latte. Benim tatlıya saldırıp ağzımı burnumu çikolata yaptığımı görünce yine sinirlendi. Bir hata ettik ya artık ne yapsam batar ona. Aynı ablam gibi oldu bu. Bir an önce kurtulmam gerek.

“ Yavaş boğulacaksın!”

“ Yesene bak sana da kaşık aldım”

“ Sen soruma cevap ver”

“ Ne sordun ki”

Hiçbir şey yemeye niyeti yok bu gün. Gözlerini dikti bakıyor. Biliyorum ne sorduğunu, iyi tamam. Annesi ve babasına anlatsın mıymış yediğim boku. Anlat istiyorsan fantezi dünyaları genişler. Sonuçta yaşlı insanlar seks hayatları monotonlaşmıştır. 

Bir renk oluruz onlara belki. Bu kız bana uygun değil. Böyle hanım hanımcık, uslu mır mır insanları sevmem, hele kızları hiç. Bu oynamak istiyor benimle, kedinin fareyle oynadığı gibi. Şeyim dışında bir şeyle oynatmam. Onu da sen istemiyorsun anlaşılan.

Maceracı değilsin kabul et. Oysa insanlık tehlike ve yeniliğe açık insanların ellerinde yükseliyor. İyi lâftı. Neler kaçırdığını bilsen. En iyisi kontratak, başka seçenek bırakmadın. Biz de o kadar aptal değiliz. Yaparım bir şekil şaşarsın sarışın.

“ Herşeyi anlatır mısın annenlere”

Kaldı bok gibi. Yaa Esra hanım yılların tecrübesi var karşında senin. Bir ahlâksızlık yaptık diye esir edemezsin beni. Ki bence yaptığım ahlâksızlık filân da değildi. İhtiyacım olan bir şey için yardım istedim sadece. Ne var bunda yanlış olan.

“ Yaptığın şeyin yanlış olduğunu düşünmüyor musun?”

“ Düşünmüyorum”

“ O zaman söylenecek bir şey yok”

“ Bence de”

“ Benden bir an önce kurtulmak istiyorsun değil mi. Nasıl olsa ablandan izin de aldırdın, Melih'in yanına koşarsın artık”

Şimdi buna da evet desem, bir tokat daha çıkar. Herkesin içinde erkeklik gururumu ayaklar altına aldırmam Esra. Ben de başımı öne eğdim. Aslında Melih düşüncesi aklımda yoktu. Sen getirdin aklıma. Erkeklerin aklına bütün kötülükleri kadınlar sokar derlerdi de inanmazdım.

“ Neden cevap vermiyorsun”

“ Ne diyim Esra kızgınsın bana ne söylesem daha da kızacaksın. Seninle bu tür olaylara bakış açımız farklıysa bu benim suçum mu”

“ Ata ne bakış açısı ya, kim bir kızı sinemaya davet eder de elini tutup sarıldıktan sonra o yaptığın adiliği yapar. Tamam konuşurken filân cinsel şakalarını anlarım, sonuçta ergensin. Ama o yaptığın neyin kafası”

Benim kafam. Kafasını tutsan ne olurdu? Ölür müydün? İncilerin mi dökülürdü? Yatalım kızlığını bana ver mi dedik. Asıl sen neyin kafasındasın, bu ne atar. Biz de tecavüzcü coşkun değiliz, yapma dersin yapmayız. Bulurum başka birini tutturacak.

“ Yine susuyorsun”

“ Ben böyle biriyim Esra ne yapayım”

Hassiktir, ağlamaya başladı. Ne yapacağımı şaşırdım. Neden bu kadar kızıyor anlayamıyorum ki. Madem kızıyorsun, bas küfrü git. Uzattıkça uzatıyor aynı konuyu. Ben dürüstçe cevaplar verince de kızıp ağlıyor.

Kolunu tutayım diye düşündüm. Ya yine kızarsa. Neyse yeriz bir tokat daha. Tuttum kolunu hafifçe sıktırdım. Biraz sakinleşsin diye yalan söylemekten başka çare yok. İnsanlar doğrulardansa yalanlara daha çok ihtiyaç duyuyorsa benim yapacağım bir şey yok.

“ Tamam Esra ne olur ağlama. Hata ettiğimi kabul ediyorum. Sen de söyledin ya hayvanım ben. Benim allah belamı versin. Zaten beni böyle sapık yarattığı için vermiş bile. Kim bir kıza sinemada sarılıp o narin elini o adi duygularına alet etmeye çalışır benden başka, bilmiyorum inan. Sen ağlama senin yerine ben ağlayayım istersen. Ne kadar kötü, bencil, hayvan biri olduğumu düşünürsem birazdan ağlarım zaten”

Diğer elimle çenesini tutup kaldırdım başını. Mavicik gözleri kızarmış hemen. Kalkıp bir peçete getirdim, gözlerinin kenarlarını sildim yumuşakça. Bu arada, benden böyle yumuşaklıkları göremeyeceksin bir daha, heveslenme sakın.

Amacım sadece ızdırabını siktiğim bu sahneyi bir an önce bitirmek. Bir daha hayatım boyunca sinemaya filân da gitmem. Esra'nın elleri veya herhangi bir yeri ile ilgili hayâl filan da kurmam. Bir punduna getirir Melih'in eline veririm.

“ Sırf ağladığım için söylüyorsun bunları. Bir daha görüşmeyeceksin benimle değil mi?”

“ Lütfen Esracım sonra konuşalım bunları. Şimdi üzgün, kızgın ve biraz da kırgınsın”

Zor durumda kalmak neler söyletiyor bana. Keşke bu konuşmaları kaydetseydim. İleride işime yarayabilir. Biraz daha ağladı ve sustu. Yalan söylediğimi biliyor tabi. Ama ben yumuşayınca, çıkmadık candan umut kesilmez diye umutlandı sanırım.

Anlamadığım tek şey, madem bu kadar kızıyor bana, neden tekrar görüşmek istiyor? Kadınları anlamak zordur dedikleri şey bu mu oluyor. Anlamaya çalışmayıp tüm dediklerini çocuk gibi yapacaksın, o zaman sorun yok. Babam öyle yapıyor, annemle aralarında sorun yok.

“ Hadi kalkalım yolu yürüyerek gideriz hem hava alırız hem de zaman geçer”

Emredersin. Bana havayı aldırdı şimdi de kendisi alacak. Yürümek de ne ya. Melih'e gitme düşüncesini soktu kafamın içine, daha zaman geçirmek istiyor benimle. Git evine de ben de o arada Melih'lere gideyim.

Bir posta atsam içine, her şey düzelecek. Sımsıkı ve sıcacıktır şimdi. Bayram eder bizim sosis. Onun sucuğunu yememek şartıyla ama. Çıktık sonunda AVM'den. Buraya da gelmem bir daha. Tren yolu ve sahilden başka yerler bana basıyor.

Bir an önce varalım diye hızlı yürüyorum. O inadına yavaş yürüyor. Ne anlayışsız bir kız çıktı. Patlayacağım diyorum kızım, azıcık empati be. Sen patlat yok, ben patlatayım yok. Nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa? Ne olacak benim ihtiyaçlarım. Ne işe yararsın sen?

Sonunda evlerinin önüne geldik. İşkence bitti. Melih'e mesaj atıcam, evdeyse gideceğim yoksa da hemen gitsin eve. Yukarı gelir misin, dedi Esra. Yok ablacım almayayım. Senin hiç bir şey almaya niyetin yok stratejik işbirliğimiz bitti burada.

Ben sana yedirmeye çalışırken, bir de tokat yedik. Kız olduğun için affediyorum seni, erkek olsaydın cevabını alırdın. Kız olma görevlerini yerine getirmiyorsun o ayrı. Birileri zamanla öğretir bunları sana. Ben olmayacağım o birileri ama.

“ Hayvansın dedim ama Ata, inan vahşi yavru bir hayvansın sadece sen”

Arkasına bakmadan koşarak gitti. Kızda ki özgüvene bak, bir de yavru kurt yaptı beni. Esra ben seni böyle bilmezdim. Sen ablamdan beter çıktın, her bokun cevabı sen de. Hiç bir bok da yapmıyorsun benim için.

~~~

Melih, evdeymiş. Puşt nerde olacak başka, rezidans gibi katı var. Mis gibi porno arşivi. Giren çıkan karışan görüşen yok. Üstelik istediğine giriyor odasında. Herifin keyfi krallarda yok aq. Bu eşitsizliğe isyan ediyorum.

Babası ve ablası benimkiler gibi olan ezilenleri, örgütleyip devrim yapacağım. Hemen taksiye binip yollandım Melih'lere. Saate baktım 3.30. Yedi bitirdi Esra ablamdan zor izin aldığım gül gibi saatlerimi. Annesi açtı kapıyı. Halâ güzel kadın.

Kadına şöyle bir bakıp yukarı fırladım. Boşa geçirecek zamanım yok hanım efendi. Nasıl olsa Melih'ten korktuğu için bir şey diyemez. Kapıyı tıklatmadan açtı Melih. Kapılarda karşılanmaya bayılırım.

Hemen içeri girdim, hemen yapıştı dudağıma, nasıl özlemişim öpüşmeyi lan. Şehvet doldu vücuduma sanki. İstemeden de olsa ısırdım ibnenin dudağını. Çekildi, dudağına bastırdı elini. Kanamış kenarı.

Esra da ablam da haklı sanırım, ben hayvanım. Engel olamıyorum kendime. İçimde bir başkası var gibi sanki. Bir seri katile dönüşmezsem iyi, giderek büyüyor içimdeki canavar. Elimi şortunun önüne attım yumuşatmak için. Sertleşmiş kocaman şeyi.

Ama Melih yumuşadı bile, garibim bir şey demedi. Neden yaptıklarımı kızmıyor hiç bilemiyorum. Başkası yapsa ağzını burnunu eline verirdi. İndirdim şortunu, hemen soyundu, ben de soyundum. Enfes parlak vücudunu görünce bizimki hareketlendi.

O çoktan kaldırmış. Zaten inik göremedik pek devasa şeyi. Ben külotumu çıkaramadım yine. Onunkiyle yan yana görünce moralim bozuluyor. Büyür mü acaba benimki de. Kaç yaşına kadar büyüyor bu aletler araştırayım gogıldan.

Yatağa yattı. Ben de üstüne çıktım. Bu gün bana karılık yapacan oğlum yolu yok geberiyorum. Bacaklarının arasına girdim. Ona göstermeden külotumu çıkardım. İki taşı üst üste koydum. Yanıyoruz ikimiz de. Bu gün yangını sulama sırası ben de.

“ Melih sen Selim'i yapıyorsun bugün sadece ben seni yapıcam ona göre”

“ Selim'le sen aynı değilsiniz ki”

“ Yat aşağı itiraz istemem patlıyorum lan”

“ Deli gibi bakıyorsun”

Bozuldu. Bacaklarını topladım karnında. Şaşkın bakıyor bana. Sanırım o beni yapacağını zannediyordu ama yemezler sucuğu, yedirecem sosisi. Kararlı olduğumu görünce bir şey demedi. Şöyle baktım üst üste duran kardeşlere. Baya fark var aq. ✈️

Başucundaki bebe yağına uzandı. Elinden aldım. Acımasın diye çok sürer şimdi. Vıcık vıcık olunca zevk vermiyor. Döktüm iki parmağıma. Azıcık sürdüm sıcacık büzüğüne. Hafifçe ittirdim içine parmağımı. O kadar sıkı ki. Zor girdi.

Melih hâlinden pek memnun değil tabi. Parmağımı çıkarmadan üstüne yattım tekrar. Boynunu öpmeye başladım. Havaya bir girse zevk alacak ama erkeklik gururunu yenemiyor karıcım. 😋 Dudaklarına çıkınca biraz kendinden geçer gibi oldu.

Ben de ikinci parmağımı soktum. İnledi, daha çok yumuldum dudaklarına. Aşkım, dedim. Çıldırdı Melih. Sen de benim, dedi inleyerek çünkü bunu söylerken üçüncüyü de soktum. Elini uzatıp tuttu sosimi, bacaklarını iyice kaldırdı.

Kendisi soktu, sözler bazen çok etkili olabiliyor. Bu taktiği daha çok kullanmaya karar verdim. Yavaşça ittirdim. Alışık olmadığı için sosis bile canını çok yakıyor. Yüzünü ekşitti, ben öpünce gülümsedi biraz. Teşekkür ederim aşkım, dedim.

Mutluluktan gözlerinin içi gülmeye başladı. Dibine kadar soktum ben de. Alışana kadar epey bir ahladı ama sonunda yapmak istediğim şeyi becerdim. Sanırım zevk almaya başladı. İstemeden de olsa inliyor.

Hızlıca vurdurmaya başladım. Aletine baktım bu sefer inmemiş. Elimi attım çektirmeye başladım. O kadar etli ki oynamak ayrı zevk veriyor insana. On dakika acayip zevk aldık ikimiz de. Sonra çıktım içinden.

Domalttım, tekrar girdim. Nasıl bir performans sergiliyor bizimki anlatamam. Taş gibi halâ. Melih, eskiden olduğu gibi, hadi artık gel, veya ben de yapayım, filân demiyor. Bu durum benim için enfes. Bundan sonra kontrol tamamen ben de olmalı, en azından bugün.

Selim'le ne istiyorsa yapsın. Veya kimle ne istiyorsa. Ama benimleyken, ben onu yapıcam. Su koyuvermezse tabi. Zevk alsın diye onu izliyorum ne hoşuna giderse onu yapmaya çalışıyorum. Tekrar elimi attım, bu defa avucumu yalamıştım.

Bırakmadan aletini, yan yatırıp Melih'i, arkasına geçtim. Kafasını çevirip soktum dilimi ağzına, aletimi de arkasına. Yarısına kadar çıkarıp çıkarıp vurdurmaya başladım. Melih iyice kendinden geçti gözlerini kapadı. Ata sevgilim harikasın, dedi.

Sıktırarak kobrasını ovmaya başladım. Başı iyice şişti. Ben de hızlandım içinde. Tamamen çıkarıp diplerken tekrar, avucumun içi ıslanmaya başladı, eğilip baktım. Melih acayip fışkırıyo. Herif gelmiyor yatağa işiyor sanki.

Benimki de tam ucundaydı zaten. Bıraktım kendimi. Sıcacık içine gömmeye başladım sıcak menileri. Üstüne çıkıp yığıldım. Benden iri olduğu için ezemiyorum onu. Hemen çevirdim sırt üstü. Ters dönüp ağzıma aldım aletini

Benimkini de onun ağzına soktum. Halâ sert ibne ya. Benim ki inmeye başladı. Ama yine de yalaması hoşuma gidiyor. Aletine bulaşan menileri yalayıp yuttum. Artık tadına alıştım ve hoşuma gidiyor. O da temizledi benimkini.

Neyse ki aleti inmeye başladı yavaş yavaş. O kadar gelmekten sonra neyin ereksiyonunu yaşıyordu anlamadım zaten. Girmek istiyorum filân der diye ödüm kopuyordu. Yanına yattım, menili ağızlarımızı birleştirdim.

“ Ata sen de bugün bir değişiklik var”

“ Neden iyi mi siktim”

“ Yani iyi yaptın o ayrı da. Davranışların değişik. Daha kararlı ve ne istediğini biliyor gibisin. Etkiliyorsun insanı. Hiç istemediğim hâlde elimi atıp ben soktum içime seni”

“ Zevk aldın mı”

“ Belli olmuyor muydu”

İkimizde kahkahalarla güldük. Sarıldım ona sımsıkı. Tenlerimizin birbirine kenetlenmesi o kadar güzel bir duygu ki. Melih'ten gerçekten hoşlandığımı düşünmeye başladım. Öpüşmeye ve tatlı tatlı sevişmeye devam ettik yatakta.

“ Aşkım derken ciddi miydin?”

Zor soru gelmekte gecikmedi. O sözler için zevk aldığını biliyorum ve bunu sürdürmek zorundayım. Aşkın ne olduğunu bile bilmiyorum ki ben yaa. Benim için hayatta en hakiki mürşit orgazm, porno ve kavga.

Neyse ki cevap veremeden, ablamın emirleriyle hep sesli de durmak zorunda olan telefonum çalmaya başladı. Fırlayıp açtım telefonu ablam, hemen gel eve!, diye bağırıp kapadı suratıma telefonu. Saate baktım 5.

Demek bir saatten fazladır burdayım. Bunun en az 45 dakikasında Melih'e çaktım. Bu bir rekor koçum benim. Saat daha erken neden kızdı ablam anlamadım. Esra'dan mesaj var. Yarım saat önce atmış. Haberler bunda sanırım.

ablan aradı bir saat önce eve bıraktı beni ayrıldık dedim daha gitmemişsin eve melih'lesin değil mi

Sana ne herkes ne meraklı nerde olduğuma. Melih'leyim. Senin sunmadığın hizmetleri verdi. Uyanık Esra, bir saat önce bıraktı diyor ki, ablam Melih'e gittiğimi anlasın. Biraz önce ayrıldık deyip bana haber verseydin ya.

Esra nasıl bir intikamcıymışsın sen. Ama unutma, intikam soğuk yenen bir yemektir. Soğuk yenen yemekle intikam ne alâka bilmiyorum. Ablam hep söyleyip duruyor bu sözü. Bu arada ablam sıçıcak ağzıma.

Teşekkür ederim Esra. Kıskançlık krizin yeni krizlere yol açtı. Bak Melih'le bana, birbirimizi kıskanıyor muyuz hiç. Gül gibi geçinip gidiyoruz. İsteyen istediğine takar, diğeri olayı takmaz kafaya. Maksat seks olsun, insanın içi neşe dolsun.

Sen neşelenmeyi bilmiyorsun Esra. Tip olarak bu güne kadar sadece Esra'yı beğenmiştim kız olaraktan. Onunla da dünyayı algılayıştaki temel konularda anlaşamadık. Melih ben çıkarken sarıldı ve dudaklarıma yapıştı.

“Pazartesi görüşürüz aşkım”

Aşkım? Ben onu yataktayken sınırlı kullanıma sokmuştum ama Melih serbest dolaşıma çıkardı bu fanteziyi. Okulda ağzından kaçırırsa sıçarım ağzına.

≈≈≈