Sarı Şey 18 ~ bir zamanlar bütün güller goncaydı






Sarı Şey 18



~~~ bir zamanlar bütün güller goncaydı ~~~



Ben ona, aşkım, diyorum. O bana, bırak da sikeyim iyice... Yok ben tersim her olaya. Melih aşkım deyince kızıyorum. Ama daha bugün tanıştığım hem de çatır çatır beni siken birine, aşkım diyorum. Sanırım saf çelişkiden ibaretim.

Kucak dansından sonra yazıyla kırkbeş dakika kadar üstümden inmedi Massimo. Kucağı da sayarsan benim Melih'e çaktığım süreden fazla. Bu filmin adı erosun intikamı olsun. Ağzıma gelmek istedi. Onu da kabul ettik. Yut dedi yuttuk. Başka emrin?

Ne dominant bir karaktermiş. Bi de ne bel varmış aq. Yığıldı kaldı yanıma işi bitince. Onun kokusuna döl kokusu da karışınca, sarılmamak için ona kalktım yataktan. Ayağa kalkınca bacaklarım titremeye başladı.

Nasıl vurduysa bütün ayarlarım dağıldı. Aleti çok kalın olmadığı için deliğim acımıyor ama belimi kırdı sanki öğle bir ağrı var ki. Ağzımdaki tadın tadını çıkardıktan sonra canım bira istedi müthiş derece.

Şortumu giyip mutfağa giderken zorlukla paytak yürüdüğümü fark ettim. Bu rezillik ne zaman geçer acaba? Babam görürse halimi sağlam kalan yerlerimi de o kırar. Massimo alay ederse gözüne sokarım yumruğumu.

Buzdolabına baktım. Bira yok. Açılıp mantarı kapatılmış yarım şişe şarap var sadece. Çıkarıp mantarı vurdum bir yudum. Fena diil tadı. Alıp şişeyi odaya geri döndüm. Bizimki müzik açmış. Orgazm sonrası keyif yapıyor yatağında.

Çıplak hâlâ. Tablo gibi bebe. Aleti yarı kalkık mı yoksa hazırda mı bekliyor. Ona bakmamaya çalışıyorum. Ama gözüm kayıyor kayamadığım vücuduna. Elimdeki şişeyi görünce şaşırdı. Bel kırığına iyi gelir belki diye bir büyük yudum daha aldım.

Kafam döndü biraz. Masaya oturdum yanına gitmemek için. Oturmamla kalkmam bir oldu. Belimdeki acı beynime kadar çıktı. Neyse ki Massimo bir şey anlamadı. Yan oturdum belime ağırlık vermemek için mecbur. Telefonumun sesini kısmıştım aşk oyunumuzun sihrini bozmasın diye.

Pek aşk yoktu ama çocuk benimle iyi oynadı. Oyuna getirdi beni ama oyuna sokmadı. Melih görse, hani bana, derdi kesin. Hayatta söylemem ona. Telefonda ablamdan iki tane cevapsız var. Mesaj atmamış bir daha da aramamış.

Bu şu anda çıldırdığının göstergesi. Beni bekliyordur. Biraz kendime gelince hemen eve dönmem gerek. Ne yapıcaksa yapsın da babam geldiğinde siniri geçmiş olsun ablamın. Şarap da yağ gibi kayıyor. 

Birayı bırakıp buna mı terfi etsem. Hızlı hızlı içmeye başladım. Bu halde bisiklete nasıl binip gideceğim acaba. Gelsene, dedi Massimo. Yemezler, yedim yiyeceğim kadar ben. Artık şortunu giyse. Gördükçe bir tuhaf oluyorum.

“ Hemen eve dönmem gerek ablam aramış”

“ Annem dönmeden bir kere daha yapalım”

“ Yapalım derken, sen yaptın sadece. Ben bir şey yapamadım ki”

Bozuldu. Çok da alıngan. Ama yatakta bu kırılganlığından eser yok. Canavarlaştı piç. Suratıma aletiyle vurdu. Yetmedi ağzıma suratıma tükürdü. Bir de ağzıma geldi. Melih'e yaptığım gibi gözüne niye çakamadım bir tane.

Yanıma geldi. Gücünü topladı puşt yine yapmak istiyor. Arkamdan sarıldı. Hiç kımıldamadım ben. Sarılmak istiyorum ama o dudaklarının tadını alırsam her dediğini yapmaya başlarım ve yatağa ordan altına.


“ İyi yapabildim mi”

“ Fazla iyi”

“ Neden istemiyorsun o zaman. Hani, aşkım demiştin”

“ Sen bir şey demedin ama”

“ Madem seviyorsun beni neden gelmiyorsun yatağa”

“ Sen cevap vermeyince o sözümü sildim kayıtlardan”

“ Aşkım dememi istiyorsan. Gel yatağa söyliycem söz”

Ulan bebeye bak beni iyice robota çevirmek istiyor. Bir de şeker al bari ben onu yalarken kucağına oturtursun. Selim geldi yine aklıma. Acıyordum ona kendim geldim acınacak hâle. Hızlıca tişörtümü de giydim.

Son ve en büyük yudumu çekip şarap şişesini eline tutuşturdum. Çıktım odadan bahçede yetişti bana. Kolumdan tuttu. Normal Ata şu anda bir tane çekerdi gözüne. Ama kıyamıyorum ona. Ne boktan işmiş birinden hoşlanmak.

“ Telefon numaranı vermiycek misin?”

Verebileceğim her şeyi verdim sana. Sen ne verdin bana. Hiç birşey. Telefonunu uzattı bana. Alıp yazdım numaramı. Ama ararsa ne diyeceğim ona. Bundan sonra birinden hoşlanırsam asla belli etmeyeceğim.

“ Sen de benimkini yaz”

“ Gerek yok. Ben aramam seni. Sen istiyorsan mesaj at. Ama seks için yazma. Yazıcaksan da ben de seni yapacaksam yaz. Bu kesin ona göre”

Bisikletimi aldım. Hızlıca ve arkama bakmadan arkamda bırakıp Massimo'yu bastım pedala. Seleye oturmama imkân yok. Ayakta eve kadar zor gittim. Ablam sokak kapısını açık bırakmış. Doğrudan salona daldım. Zor yürüyorum.

“ Yarın İstanbul'a dönüyoruz seninle”

“ Ablacım bisikletten düştüm. O arada telefonun ayarları bozulmuş. Duymadım aradığını valla billa”

“ Yalan söyleme Ata”

“ Yemin ettim abla”

“ Sen ota boka herşeye yemin edersin oğlum. Duyan da bir adam zanneder”

“ Bir adamdan fazlasıyım ben”

Şaka kaldıracak halde değilmiş. Elini kaldırdı. Ben de ağrıyan popomu kaldırdım. Odama kaçtım. Kapıyı kilitleyemedim tabi. Babamla ablamın en kızdığı şey. Benim hususi bir yaşamım olamayacak mı?

Ada'daki yaşantımız pek hayırlı başlamadı. Dönmek etkilemez. Deniz bok gibi. Zaten kalırsam Massimo sikip atacak beni. Sorun asıl iple çektiğim muhtemel Bodrum tatili. Geçen yaz hiç girememiş olmak öyle özletti gerçek denizi.

Kapımı vurmaya bile tenezzül etmeden daldı odama. Vuramadı ya kafama içinde kaldı. Sadist karı. Sinirle soluyor. Aklıma bir şey gelse de söylesem. Bir ortam değiştirme oyunu gibi hani. Bu oyunları beceremiyorum.

“ Abla dönmek istiyorsan dönelim”

“ Sana düşünceni soran oldu mu”

“ İyi ben hiç konuşmayım o zaman. Eşek gibi çalışıp dersleri düzelttim. Şimdi ufacık bir şeyden yine ceza veriyorsun bana. Önümüzdeki yıl okulda yine eski Ata olucam. Sen böyle acımasız davranacaksan bana çalışmamın anlamı ne”

Otur, dedi bana. Kıçımın üstüne oturamıyorum ki. Neyse sesi biraz yumuşak çıktı. Sanırım konuşmam etkili oldu gibi. Onun üstünlüğünü kabul etmek beni ne kadar delirtiyorsa onun sinir uçlarını da yumuşacık yapıyor. Yan oturdum koltuğa.

İçten içe içinde bir sapık mı yatıyor acaba? Benden başka birşeyle ilgilenmemesi, bana vurmak için fırsat kollaması. Hiç yanından ayrılmamı istememesi. Mümkün olsa gece de benimle girecek yatağa.

Bence erkekler üzerinde sadist duygular besliyor. Dominant bir master olabilir. Ama ben mazoşist değilim. Boynumu da büküp yere bakmaya başladım. Şimdi ağlayabilsem çok etkili olurdu. Aman istemem hemen kalkıp sarılır yine.

Massimo yeterince sarıldı bana. Bana bakıp düşünüyor ne diyeceğini. Sanırım ben yokken sinirle aldığı kararları gözden geçiriyor. Kalkıp yanıma geldi. Koltuğun kol koyma yerine oturdu. Saçlarımı okşadı. Döl kokmuyorumdur umarım.

“ Ne biçim oturuyorsun öyle Ata”

Massimo kucağına oturtunca böyle oldu oturma şeklimiz. Elleri saçlarımda dolaşınca gıdıklanıyor kafam. Şimdi çek desem elini, yine kızacak. Anal seksin olası sonuçlarını bilmiyordur umarım. Ya da gogıldan filan bakmaz.

“ Abla bisikletten düştüm diyorum sen neden inanmıyorsun. Bana karşı o kadar önyargılısın ki”

Hafif ağlak sesle konuştum. Bütün sadist duygularını tatmin etmem gerekiyor. Bu gün herkesin orospusu benim. İsteyeni istediği gibi boşaltıyorum. Üstüme, ağzıma yüzüme, boşalın amınakoyım. Beklenen sahne başladı.

Sarıldı kafama. Koca göğüslerinin biri suratımda. Nefes alamıyorum. Almamam daha iyi şarap kokusunu alırsa memeleri yerine kürek gibi elini yerleştirir yüzüme. Sahne hep olduğu gibi bütün tükürüklerini yüzümde bırakarak öpmesiyle son buldu.

Massimo'nun tükürüklerinden sonra ablamın ki uymadı ama. Annem geldi denizden. Odamın önünden geçerken bizi öyle yan yana görünce bir garip baktı. Gerçi annem hep garip bakar. Olaylarla ilgileniyor mu ilgilenmiyor mu hiç bir şey anlayamazsınız.

Şüpheli ve fazla ilgili abla, ilgisiz bir anne, beni devamlı ölümle tehdit eden bir baba. Tamam babamla ilgili kısmı biraz abartmış olabilirim. Ne yapayım o kadar korkutmasın o da beni. Benim böyle bir sapık olmamda bu aile yapısı etkili olmuş olabilir mi?

~~~

Akşam babam gelince o birşey sormadan ve merhaba bile demeden, bisikletten düştüm baba canım çok yanıyor, dedim. Bisiklete çok iyi bindiğimi ve kedi gibi hiç düşmeyeceğimi bildiğinden, bana garip baktı.

“ Baba biz Ata'yla dönüyoruz yarın İstanbul’a"

O kadar öptürdüm yanacıklarımı. Hiç etkili olmamış. Bisikletimi özleyeceğim sadece. Evet Massimo seni özlemeyeceğim. Verdiğin hasar kalıcı değildir umarım. Sen de o güzellik varken bulursun üstüne çıkacak birilerini. Tecrübeni de kazandın benim üzerimde.

“ Ne oldu birşey mi yaptı yine it”

İt birşey yapmadı. İte yaptılar. Köpek gibi sikti Massimo. İstanbul'da ablamla yalnız kalmak bir fırsat olabilir. Ablamı nasıl öldüreceğimi araştırmam gerek internetten. Tabi nete girmeme izin verirse. Kimse bir yere girmeme izin vermiyor ki.

Cebim titredi. Mesaj gelmiş. Yavaşça tuvalete yollandım. Böylece konuşacaklarını duymaktan da kurtulurum. Massimo mesaj atmış. Aldı tadını seksin. Yerinde duramıyor tabi. Biz de biraz tadına baksaydık olmaz mıydı?

? 📧 Ata

ben massimo ata seni çok özledim aşkım ♡🌹♡


Yazdıklarının gerçek olma olasılığı bir anda heyecanlanmama yol açtı. Numarasını kaydettim. Cevap yazmak için ellerim tam çalışacaktı ki. Aşkım yazmasının gerçek amacı geldi aklıma. Bana yaptıklarından sonra.

En önemlisi benim hiçbir şey yapmama izin vermemesinden sonra onu sevdiğimi kendime bile itiraf edemiyorum. Neden korkuyorum bu kadar. Bizim yaşımızda iki çocuk birbirine veya biri birine aşık olabilir mi?

Keşke teyzem ve dedem yanımda olsaydı. Onlara herşeyi sorabilirsiniz. Hiçbir şeye kızmazlar. Hatta hiçbir şeyi yadırgamazlar. Yaz bitmeden Ankara'ya gitmeliyim. Dedeme değil ama teyzeme gay olduğumu anlatmak istiyorum.

Dedem için erken henüz. Daha 9 yaşındayken filan dedeme otuzbir çekmenin ne olduğunu sormuştum. Antarktika kıtasının nerde olduğunu sormuşum gibi hatta bu merakımdan hoşlanmış gibi tatlı tatlı oldukça açıklayıcı biçimde anlatıvermişti.

O gün bugün çekerim ben de. Hoşlandığın biriyle sevişmek ayrı bir zevk tabi. Çekemeyeceğim günler gelirse çeker giderim bu alemden sanırım. Cevap yazamadım Massimo'ya. Zaten yarın gidiyoruz. Bana verecek olsa bile birşey gelmez elden.

~~~

Selim'in bana attığı mesajları açtım. Madem dönüyoruz ana üsse orada birkaç elemanı işe almam gerek. Ablam nefes aldırırsa fazla mesai yaparız. Rasgele bir mesajına, yarın istanbul'a dönüyorum, diye cevap yazdım. Hemen cevap yazdı.

cevap verdiğin için çok teşekkür ederim gelecek olmana da çok sevindim istediğin zaman evi ayarlarım bir mesaj atman yeter seni ç♡♡♡k seviyorum

Ne kadar çok, çok yazmış. Bu gün ben de ne çok kalp aldım. WhatsApp'ı karıştırmaya devam ederken Esra'nın mesajlarının da öksüz beklediğini gördüm. Nasılsın, ne yapıyorsun, nerdesin gibi saçma sapan şeyler.

Kızlar neden bu kadar yaratıcılıktan yoksunlar acaba. Hem kızdı bana hem de peşimi bırakmıyor. Hiç cevap vermememe rağmen vahşi cazibeme kapıldı bir kere. O zaman onu da stepneye yerleştirmekte yarar var.

Ata 📧 Esra

esra mesajlarını açamamıştım yeni cevap yazıom başlar gibi yapıp bitti ada tatilim zaten bok gibi geçiyordu yarın istanbula dönüyorum bodruma da götürmeyebilir ablam beni adam gibi bir denize giremeden ölüp gidicem bu yaz hepsi ablamın yüzünden biraz da senin ama senin suçun yok bütün suç ben de allah beni suçlu bir birey olarak yaratmış neyse çok yazdım senin sevmediğin konulara geçmeden mesajıma son veriyorum

Esra 📧 Ata

ata yine garip şeyler yazmışsın güldüm ablanın beni aramasını sana hemen haber vermedim diye kızıyorsun bana hala biliyorum bu kadar kızacağını bilseydim yapmazdım inan gelince istanbula görüşür müyüz

Garip şeyler yazdığımı ben de biliyorum. Çünkü garip bir insanım. Hemen mesajımın üstüne atladığına ve pişman olduğuna göre yaptığından sen de pek normal sayılmazsın. Görüşelim de ne yapacağız bunu bilmeliyim baştan. Yine elim şeyimde yanından ayrılmak istemem.

Ata 📧 Esra

görüşelim ama sen yine kızarsın bana

Esra 📧 Ata

o zaman hatırım için kızacağım şeyler yapmayıver sen de

Ata 📧 Esra

ben seni görünce duramam yine

Esra 📧 Ata

ata n'olur böyle şeyler söyleme utanıyorum biraz yavaştan alsan yani bir de herkes gibi elele tutuşmak ve belki ilerde öpmek gibi şeylerle yetinsen ben seninle olmayı çok seviyorum

Benimle olmayı seviyorsan benim istediğim şeyleri yapmalısın. Yavaştan alamam at arabası değilim ben. Kadran 420 km/h. Rüzgarımda kal. Yedi gibi zokayı. Son ve belirleyici bir mesaj atıp içeri gitmeliyim.

Ata 📧 Esra

esra bütün güller goncaydı bir gün senin bu halin bir daha gelmemek üzere gidecek o zaman ben olmayacağım unutma güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün carpe diem bunu yazan goncanı koklamak isteyen biri olarak ata


BiTTi

≈≈≈


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Liseden Üniversiteye 2 ~ ilk

Sarı Şey 3 ~ bunun intikamını alacam ama

Sarı Şey 17 ~ sorun değil iyi eğlenceler