Sarı Şey 6 ~ melih çıldır






Sarı Şey 6



~~~ melih çıldır ~~~



Ne Yapmalı Acaba?

Savaş bu... Ablam gerçek bir asker gibi. Beni kucakladı kovuşa götürdü. Kovuş boş. Diğer askerler de yaralı sanırım. Revirdedirler. Benden başka kimse yok. Nefes alamıyorum ciğerime bir şey batıyor.

Ablam burnuma da pamuk soktu kanamayı durdurmak için. Annem gelmedi bile, kadın benden umudu iyice kesti artık. Burnum, karnım ve nefes alınca ciğerim çok acıyor. Ama neyse babamın siniri geçmiştir hiç olmazsa.

Epey kayıp verdik ama bir şeyleri başarmışızdır umarım. Bu savaş sahnelerinde hep kayıp bende oluyor. Bunun nedenini niçinini araştırıp bir çözüm bulmak gerek. Büyüklere saygı mı yoksa babamın dev yumruklarından korku mu bilemiyorum. 

Öylece çuval gibi durdum, babam bana giriştiğinde. Zaten beni dövmek için o kadar zahmete katlanıyor adam, bir de karşı gelip yormanın alemi yok... Sonuç değişmeyecek nasıl olsa.

Ablam koşturuyor devamlı. Yazık, bana bir şey olacak diye korkuyor. Tekrar odama girdiğinde acıdan ağlıyordum. Çocukluğumdan beri bir yerim acıdığı için ilk defa ağlıyorum. Ama acıdan da öte, kalın bir bıçak saplanıyor gibi sanki...

Ablama göstermemeye çalıştım ağladığımı. Ama anladı. Yatağıma oturdu. Alnımı sıvazladı. Ter içinde her yerim. Dayak öncesi uykumda sanırım kâbus filan görüyordum. Uyku da bile rahat yok aq.

“ Bir yerin mi acıyor”

Kalbim acıyor mu desem acaba? Kadınlar romantizme bayılırlar. Ablam da teknik olarak kadın sonuçta. Kadınlıkla ilgili aktivitelerini göremiyoruz ama... Neyse bunların meraklısı değilim, aklıma geldi sadece.

“ Nefes alamıyorum”

Elini tişörtümden içeri sokup göğsüme gütürdü. Bu kızın bana dokunmasına kıl oluyorum. Tişörtü de çıkardı. Oh striptize hoş geldiniz. Göğüs kafesimde mosmor bir yer var. Babamın kutsal tekmesinin sonucu.

Tam moraran yere değince eli, canım çok yandı ve bağırdım. Ablam, içeri koştu, babam hazırlandı, arabaya bindik ve hastahaneye gittik. Film çekildi, kaburgamı kırmış sevgili babam... Lâfı bile olmaz, bir kemik alt tarafı.

Çocukken de çok kolumu bacağımı kırmıştım, alışkınım. Ama bu defa ki, kaburga kemiği biraz farklıymış. Alçıya alınamıyor. Yanlış kaynarsa boku yedin. İyileşene kadar da devamlı bu ağrıyı çekecekmişim...

Ablam durmadan söyleniyor. Bu kadar berbat karneyi insan istese beceremezmiş... Kurtulamadık şu okul muhabbetinden. Ne önemliyse...

Kardeşinin kıymetini bil işte, kimsenin beceremediği şeyleri beceriyor. Babam yolda giderken ve dönerken bana hiç bakmadı. Ben de ona. Ablam babama bana uygulayacağı çalışma programını anlattı, onu yumuşatmak için sanırım.

Her sabah erkenden kalkıp bana ders anlatacakmış. Sonra sorular verecek, ben bütün gün çözeceğim. Akşam da bunların kontrolü ve anlamamışsam yeni ödev. Ben ne zaman yaşayacağım ve en önemlisi nasıl otuzbir çekebileceğim acaba?

~~~

Ağrı kesici verdi doktor. İçince uyumuşum. Sabah ablam kör karanlıkta kaldırdı. İlaç bayıltmış sanki... Uyanamadım bir türlü... Saat daha 6:30, ya delirmiş bu kız... Her gün 6 da kalkacakmışız... Bu gün alışayım diye yarım saat daha geç kaldırmış...

İçimden okkalı bir küfür savurdum. Bunu içimden söylerken bile kaburgam acıyor. Ne cevap vereceğimi düşünüyorum, her dediğini kabul etmeye devam edersem, ablam tam kölesi yapar ve canımı çıkarana kadar çalıştırır beni.

Hayır dersem de, aradan çekilir ve ben babamla baş başa kalırım. O zaman vücudumda sağlam tek kemik kalmaz. Adam bakışımdan bile kıl kapmaya başladı... Bunu göze alamam, söz konusu babam.

Ne yapmalı acaba? Sanırım ablama teslim olmaktan başka çarem yok. Yaşamak istiyorsam yani. Bundan da çok emin değilim ya. Ama en azından ölmeden önce Melih'in arşivindeki filmleri izlesem fena olmaz.

Bana corn flakes hazırlamış. Kendine de kahve. Bunlarla ayılıp ders çalışacakmışız. Oturduk masaya gözlerimi zor açıyorum. Matematik, hiç kafamın basmadığı konular. Anlatıyor ama benim gözlerim kapanıyor.

Çat... diye enseme bir geçirdi. Alnımı masaya vurdum. Uyumak üzereydim sanırım, boş bulundum... Bunun beni sevdiği filan yok ya... Elinin altında sıkıldığında vuracağı biri olsun diye beni sağlam tutmaya gayret ediyor sadece.

Plantasyon sahipleri de kölelerine böyle davranırlarmış. Bir saat sonra filan uykum açıldı - mecburen biraz da - yoksa ensem nasır tutacak... Böyle saat 8'e kadar anlattı durdu. Biraz bir şeyler anlamaya başladım. Bol bol da soru verip gitti. Saygı değer ablam ve baş öğretmenim.

~~~

Annem de yok evde, gitmiş. Böyle sıkıntılı ortamlarda bulunmayı hiç sevmez. Prenses ya kendileri. Ona mı çektim acaba? Allah korusun... Neden? Bilmiyorum... Erkek çocukları babaya benzemeli... Değil mi?

Verdiği ödevlere şimdi başlasam zaten akşama kadar ancak bitirebilirim. Ben hayatımda bu kadar çok ders çalışmadım ki. Devrelerim yanar her halde... Bilgisayarı açabilsem, tam zamanı rahatlamanın.

Herkes tatil yapıyor benim çektiğim rezilliğe bak... Evde tek başınayım ama bilgisayarı açamıyorum. Evden çıkamıyorum. Ablam giderken, evden çıkma sabit telefondan her an arayabilirim, dedi. Özlüyor kız ne yapsın...

Saat 10 oldu ben bir şey yapamıyorum. Sıkıntıdan ölmek üzereyim. Esra mesaj atmış. Sabahın köründe derdi ne acaba? Tatildesin kızım bana mesaj yazmaktan başka işin mi yok. Bir bok yapamıyorsan uyu.

Sıkılınca insanın aklına neden hep seks geliyor. Daha doğrusu benim aklımdan neden hiç çıkmıyor. Şimdi şöyle şelaleler gibi boşaltsa beni Esra. Ya da Melih'in götüne bir soksam... Puşt vermez ki.

Esra ► Ata

merhaba nasılsın merak ettim seni

Ata ► Esra

çok kötüyüm karnem berbat babam kaburgamı kırdı burnumu da yamulttu ablamla ders çalışmaya başladık hem de daha sabah ereksiyonumu yaşarken neyse ki fark etmedi ben de dersi bitirene kadar öyle kaldım görür de halime acır diye 8 de gitti ama o kadar çok ödev verdi ki başlayamıyorum bile bu arada sen burda olsaydın seni öpmeme izin verir miydin tam onu düşünüyordum ki mesajını gördüm

Absürt mesajı kontrol bile etmeden gönderdim. Birileri deli olduğumu anlasın, gelip burdan kurtarsın ve Los Angales plajlarına götürsün beni. Okyanusa girmeye ve mayolu vücutları izlemeye ihtiyacım var.

Güzel yaşıtlarım, özellikle mayolarının önü kabarık olanlar çıldırtıyor beni. Melih haklı mı acaba? Ben ibne miyim? Neyse şimdi sikimde değil bunlar. Esra'ya ağır geldi yazdıklarım her halde. Cevap vermedi. Asıl aklımda olanları yazsam ne yapardı acaba?

~~~

Babamın viskisinden bir kapak attım rahatlamak için. Mecburen masanın başına oturdum. Öğleden sonra 3'e kadar ancak ablamın işaretlediği soruların yarısını yapabildim. Sonra dolaptan yemek çıkardım ısıtıp yedim...

Biraz yatayım dedim yorgunluktan ölüyorum... Uyuyup kalmışım, odamın ışığı açılınca gözümü açtım, ablam yatağın başında bana bakıyor. Hava kararmış, ödevler kaldı aq. Bu demektir ki boku yedim...

“ İkinci günaydın, bu ne uykusu”

“ Sabah erken kalktım ya, çalıştım yorulmuşum, biraz yatayım dedim uyuya kalmışım”

“ Bitti mi ödevler?”

“ Ablacım şimdi tamamlarım az bir şey kaldı”

“ Hadi devam et o zaman, yemeği hazırlayacağız annemle, babam birazdan gelir, yemekten sonra bakacağım”

Ananın örekesi manyak karı. Neyi yetiştireyim, dört saatte yarısını ancak yapabildim. Haşatım çıktı. Sekiz saat ödev mi yapılır ya... Delirtecek bu beni... Biraz daha tavanı seyrettim, ne yapmam gerek?

Kalktım istemeye istemeye, saat 7 olmuş. Hiç uyumadan çalışsam ancak şimdi biterdi ödevler. Öyle bir ayarlamış ki, yaşamadan devamlı çalışırsam ancak bitecek şekilde. Saate bakarken Bora ve Esra'dan gelen mesajları gördüm...

Esra ► Ata

karnene ve babanla olanlara üzüldüm çok akıllı ve komik birisin ama bir o kadar da garipsin seni anlayamıyorum bana attığın mesaja cevap vermek için kararsız kaldım neden öyle tuhaf şeyler yazıyorsun anlayamadım bu arada beni öpmek istemenin nedeni ne

Garip değilim sapığım. Sana ancak böyle masumane fikirlerimle bunu anlatmaya çalışıyorum hepsi bu. Cevap vermekte kararsız kalmış. Vermeseydin o zaman. Seni öpmeme izin verir miydin diye sorunca, bir yerlerinin yağlarının eridiğine eminim...

Nasıl olsa verecektin cevap, numarayı bırak. Ama seni öpmekten biraz daha fazlası ilgilendiriyor beni. Bunu bilsen de hoşuna gider miydi acaba... Sanmam... Cevap olarak seni öpmek istememin nedeni, seni arkandan becermek yazsam mı?

Bora ► Ata

nooldu lan hiç sesin çıkmıyor kafanı kopardı mı peder

Başladım soruların kalanlarını çözmeye. Bitmesine imkan yok ama... Kafama kask geçirmem gerek sanırım yemekten sonra... Eli de öyle bir ağır ki... Benden daha güçlü, kız olucak bir de.

~~~

Yemeğe ailemizin yedek oyuncusu abim de gelmiş. Benim burnumdaki bandajı görünce şaşırdı. Tişörtümün içinde de göğsüm sargılı. Savaş gazisiyim. Bu kutsal savaşta şehit olup, okuldan külliyen kurtulsam bundan iyiydi.

Şu halimin bir fotosunu biraz da editleyip Esra'ya atsam mesajına cevap olarak, bana acıyıp verir mi acaba? İyi fikir aslında. Babam abim geldiği zamanlar çok neşeli olur. Kendi gençliğini görüyor ot herifte.

Çok önemli memleket meseleleri olan, siyaset ve spor konuşurlar bol bol. Ülke rayından çıkıyormuş veya fenerbahçe yerine galatasaray dördüncü yıldızı takarsa ne olurmuş filan muhabbetleri...

Ülkenin rayı ne acaba? Tren mi lan bu ülke de rayın üzerinde gidiyor. Galatasaray yıldızı takarsa, size ne, size mi takıyor. Allah kahretsin Melih geldi aklıma şimdi, puşt birinci yıldızı kötü taktı bana.

Beni ilgilendiren takma mevzuu bu... Gerisi teferruat... Yemek yiyip yattığım için her halde hiç acıkmamışım... Boş boş oturuyorum masada... Babam anlamasın diye tabağımla oynayarak...

Saçma sapan konuşmalarını dinlemek zorunda olmaktan çıldırarak... Neyse ki babam abimle meşgul görmüyor yemediğimi... Ablam görüyor tabii onun radarları kapanmaz hiç... Gözüyle taciz ediyor beni babama farkettirmeden.

Kıyamam sana ya, eskiden üzerime salardı babamı... Ama babamdan böyle büyük bir taarruz beklemiyordu sanırım, dikkatli davranıyor. Ölürsem kiminle uğraşacak ki... Korumak zorunda beni, evde voleybol antremanı imkânı sunuyorum kafamla.


Super Skinny

Neyse ki, babama göstermeden tabağımı kaldırdı ablam odama geçtik. Kontrol etti verdiği soruları. Nasıl sabırla bakıyor, işi gücü yok mu bunun ya. Soruların ancak yarısından biraz çoğunu çözdüğümü görünce çok sinirlendi.

Gözlerinde şimşek çakıyor. Bekliyordum zaten şaşırmadım. Kalktı kapıyı kapattı... Ulan bu da mı girişecek bana, sağlam bir yerim kalmadı ki, nereme vurur acaba? Ben masada oturuyorum, tepeme dikildi.

Karar veremiyordu ki, ben hızla bir karar verdim. Elini iki avucumun arasına aldım. Suratına little emrah gibi baktım,

“ Abla uyuya kaldım yarın yaparım söz”

Ten temasına bayılır, ben ne kadar nefret ediyorsam. Hemen eğilip sarıldı. Yırttık sanırım. Ayrılıp, şefkatli bakışını yaptı. Ne diyecek acaba? İyi bir şey, fırsattan yararlanmalıyım. Ben de ona sarıldım, iyyk, ama zorunlu, sahne tamam olmalı.

“ Ablacım, biraz daha az versen soruları yavaş yavaş alışsam. Birden yüklenirsen çatlar at biliyorsun”

Gözleri yaşlandı. Bu kız beni seviyor mu? O beni ilgilendirmiyor da, neden seviyor onu anlamıyorum. Ben onu sevmiyorum ki. Teyzem ve dedem dışında aileden kimseyi sevmiyorum...

Teyzemin yanında olsam keşke. Dedemi de özledim. Onlar beni hiç bir konuda zorlamıyorlar. Sadece beni ben olduğum için seviyorlar, nasılsam öyle. Ben başkası olamam ki... İstesem de olamıyorum işte.

“ At çatlar ha... Nerden buluyorsun bu lafları. Aklını derslerine versen bu esprileri bulacağına olmaz mı miniğim benim”

Miniğim benim mi? Delirdi bu kız iyicene. Biliyordum zaten, kafama vurmasından kurtulacağım derken, yalakalık yapınca, bu da bana sözlü tacize başladı. Neyse sustum sadece.

~~~

Böylece, büyük işkencelerle geçti herkesin tatil yaptığı ara tatili benim için. Alıştırdı ablam istediği ritme beni sike sike. Artık verdiği soruları konuları filan köpek gibi çalışıp yetiştirmeye başladım...

Gece boşalmalarıyla yetinen libidom bile duruma alıştı diyebilirim, ama sadece diyebilirim, hepsi o... Bir taraftan da çıldırıyorum tabii. Pornosuzluk, bir yerlere girememek filan ve en çıldırtıcısı ve kabullenemediğim Melih piçini özledim.

Evde oturmaktan ve ders yapmaktan öyle bir sıkılmışım ki, nerdeyse okulu özleyeceğim, o derece yani... Babam benimle konuşmaya başladı, ablamın olumlu referansları ile... Çok da sikimeydi ama neyse en azından can güvenliğimiz şimdilik garanti altında.

Okulun açılmasına önceleyen (önceleyen? bu laflar Esra'ya gitsin cevap yazmadım mesajına nasıl kızmıştır bana) hafta sonu, ablamla alışverişe gittik. Bana ödülü hakettiğimi söyledi. Anlayın dört beş gündür kafama vurmadı...

Caddeye indik. H&M açılmış yupi, hem de istiklaldeki gibi sikindirik değil. Super skinny jean'lerden aldım, her renginden... Tişört filan falan. Kendimi çok çalışıp para kazanan ve dilediğince harcayan biri gibi hissettim...

Okulun ilk günü giyeceğim Melih çıldır ♨️. Tatildeyken bir sürü mesaj attı, hiç birine cevap vermedim. Veremedim daha doğrusu... Buluşalım diyor, istiyorum ama nasıl. Evden çıkamıyorum ki.

İlk defa hayatımda okul açılsın diye bekliyorum deliydim, iyice delirdim aq. Ablamla alışveriş yapmak pek hoşmuş la... Durup durup herkesin için de sarılmasa bir de... Öffffs...

~~~

Yine en son girdim sınıfa, tuvalette bekleyip, neden bilmiyorum, Melih'le karşılaşmaktan acayip korkuyorum. İlk defa sınıfta, memnuniyetsiz, ama en azından nefret etmeden oturuyorum, kendimi bildim bileli... 

Onu özlemiş olmak çok utandırıyor beni... Ben girer girmez kilitlendi bana yine, malum bakışıyla... Hoca masasına bakarken, birden sırasından ok gibi fırlayıp yanıma oturdu.

~~~

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Liseden Üniversiteye 2 ~ ilk

Sarı Şey 3 ~ bunun intikamını alacam ama

Sarı Şey 17 ~ sorun değil iyi eğlenceler