Sarı Şey 8 ~ ben ata-2






Sarı Şey 8



~~~ ben ata-2 ~~~



Ne yapmak istiyor bu çocuk anlamıyorum. Ne diye derste yanıma oturuyor ki... İlkokuldan beri kimseyle yan yana oturmadım ben. Ablamın beyin yıkamalarından sonra tam okula yavaş yavaş ısınmayı deneyecekken, kafamı karıştırmasa olmaz sanki.

Eğer bu dönem, ilk sınavlarda notlarımı düzeltemezsem, beynimden sonra beni de sikeceğini ablam açık ve net -hem de bu sözlerle! kızdığı bir anda tabi, normalde küfür etmez... benden ilham aldı her halde... kızlara küfür hiç yakışmıyor- ifade etti... Son çözdüğüm testlere göre, umut varmış ben de, ne demekse.

Ama okulda derslerden başka bir şeyle ilgilenmemem gerekiyormuş. Her boku biliyor... Şu Melih'i yanımdan alsın o zaman... Öğretmen derse başlayamadı bir türlü... Tatilden çıkamadı daha her halde... Hiç giremediğimden tatile, bende sorun yok.

Sıraya kolunu dayadı yanağı avucunda,yandan bana bakıyor Melih... Oha abartsaydın, önünü düzeltiyor bir de... Bir tane de öbür gözüne çakardım ama hocaya dua etsin... Ben de yanaştım ona, zevke geldi puşt, gülümsüyor kezbanlar gibi. Fısıldadım kulağına...

“ Defolup sırana gitmezsen ananı sikerim Melih”

“ Ne oluyor ya, niye küfür ediyorsun yine, özledim seni sadece”

“ Göt, özledim ayağına, gelip sikini mi kaldırıyorsun bana”

“ Yok valla... Şey sadece, of tamam ya kızma, ne yapayım görünce bir garip oldum, özür dilerim”

“ İyi hadi sırana yollan, ders dinleyeceğim, rahat bırak beni, düzeltmem gerekiyor notlarımı”

“ Sevindim doğru bir karar almışsın”

“ Ben almadım ablam aldırdı sike sike”

“ Teneffüste” deyip yollandı sırasına.

Ne olacak teneffüste? Yarım kalan işini mi bitirecen... Neyse, dersi derste dinlemek, başka bir şeyle ilgilenmemek, anlatılanlara fokus... Of, hokus pokus amınakoyım... Bir sürü şey söyledi ablam. On beş gündür bunları dinlemekten ve sürekli çalışmaktan beyin amcıklaması oldum.

~~~

Önce alışkın olmadığım için konsantre olamadım derse, uykum geldi filan... Ama zorlayınca, kilitlendim hocaya. Hem de ders matematik yani... Kendimi kutlarım... Anlıyorum bütün anlattıklarını, bu bir ilk...

Eve gidince ablamı arayıp anlatacağım bunları, belki beni ödüllendirip açmama izin verir bilgisayarımı da, bebek gibi uyuyan kotalarımla şöyle bir 1080p porno izlerim... Jack Styles mesela... Özledim keratayı.

Ekrana kadar attırmam gerek rahatlayabilmem için... Güya bunları kafamdan atacam ama olmuyor işte... Teneffüs oldu, daha ilk dersten yoruldum... Dinlenmem gerek. Sıraya, kollarımın arasına koydum başımı... Başımda bitti yine Melih.

“ O nasıl ders dinlemekti öyle... İsteyince her şeyi yapıyorsun Atacım”

Atacım ne ya... Sapıttı bu iyicene. Biri duysa rezil olacağız... İsteyinceymiş, çok istiyorum da... Kaldırmadım kafamı... Görmek istemiyorum onu... Çünkü, onu görünce, ben de gaza geliyorum... Bunu da istemiyorum... Ne bok yemeye evine gitmeyi kabul ettiysem.

Aklımdan çıkaramıyorum şimdi işte. Konuşmayınca gider zannettim, ama yılmıyor... Bari aynı sınıfta, hatta aynı okulda olmasaydık... Bir de sadece ben onu yapsaydım, o zaman iyi olurdu işte... Hatırladıkça sinir oluyorum, karı gibi beni altına almasını.

“ Hadi biraz dışarı çıkıp hava alalım kendine gelirsin, az uyudun gece herhalde, yorgun görünüyorsun”

O kadar yumuşak ve sevecen konuşuyor ki, bu beni iyice deli ediyor. Anlamadığım bir iletişim türü... Küfür ediyorum, anasına hem de, tınmıyor... Gelmiş, dışarı çıkalım, hava alalım, ne biçim şekil bu ya... Şeyini görmesem, bi de üstelik yedik; yumuşak diyeceğim buna ama, olmadığı kesin.

Baktım suratına mecburen, gözleri ışıl ışıl oldu. Ne yapacağım ben ya, hoşuma gidiyor işte... Çok tatlı... Yani bana göre Esra'dan daha güzel... Hızla çıkıyorum ibnelik merdivenlerini sanırım... Bahçeye indik, hava güzelmiş gerçekten.

“ Tatilde ne yaptın... Becerdin mi, neydi o çocuğun adı... Onu işte”

Niye böyle konuştum bilmiyorum. Birini kıskanmak, hele de bir erkeği... Hiç düşündüğüm bir şey değildi. Ağzımdan dökülüverdi sözcükler... Şaşırdı Melih tabi, beklemiyordu benden böyle bir şey... Telaşlandı neyse ki... Havalara girseydi sıçardım ağzına.

“ Tatil boyunca sana mesaj attım durdum... Cevap bile vermedin... Sonunda dayanamadım çağırdım Selim'i... Ama inan ki seni düşledim hep... Anla işte seviyorum seni”

“ Beni becerdiğini düşlediysen avucunu yalarsın. Ben de seni düşündüm, ama seni becermeyi sadece anladın mı?”

“ Okuldan sonra gider miyiz eve ne olur. Biraz izin al, yalvarırım”

Düşünüyorum ne diyeceğimi. Ama bir şey bulamıyorum. Onu özledim, yalan yok. Dudakları, içimi geçiriyor sanki, beynim karıncalanıyor... Ama bir tarafım da ona gıcık oluyor... Aklımın ucundan geçmeyen şeyler yaptırdı bana.

Hiç kimse pek umurumda değil aslında... Ama Bora bu yaptıklarımı bilse, ne düşünür benimle ilgili... O kadar kavga ettik beraber, karı kız muhabbetleri filan... Şimdi benim böyle yumuşaklıklarımı bilse... Siler beni. Silse iyi kesin siker, haklı olarak.

“ Beni rahat bırak ne olur, derse gidiyorum... Bak gerçekten derslere fokus mu ne boksa onu yapmam gerek, beni düşünmeyi de bırak”

Resmen kendilerine asılan erkeklerle konuşan kızlara döndüm. Nefret ettiğim şeyleri yapıyorum. Ağzının ortasına geçirmektense, git diye yalvarıyorum ona. İşin garibi, o da bana, gel, diye yalvarıyor... Biz ikimiz de ibneleşiyoruz... Bu hiç iyi değil... Yani bildiğim kadarıyla.

~~~

İlk gün zor geçti... Sonraki girdiğimiz derste, dönüp dönüp bana baktı Melih yine... Neyse ki, ona hiç bakmadığımı ve gerçekten ders dinlediğimi anlayınca umudu kesti. O da her zaman ki gibi dersle ilgilendi, diğer derslerde.

Teneffüslerde yine yanıma geldi, pek yüz vermedim... Ama gitmedi yanımdan... Benim tek düşüncem, eve gidince ablamı aramak, derslerle gerçekten ilgilendiğimi inandırmak ona. Ve tabi bilgisayar şifresini alabilmek.

Son ders de bitti fırladım sınıftan ok gibi... Ama önce şaşırttım Melih'i, çıkarmış gibi yapıp okuldan, bodrum kata indim, beş dakika bekledim... O olmayan benim peşimdeyken, ben onun arkasından koştum. Eve gidip arka bahçeden atlayıp, garaj kapısından apartmana girdim.

Ve evdeyim, hemen sabit telefondan ablamı aradım evde olduğuma inansın diye. Of ya açmıyor derste her halde... Hemen mesaj attım.

Ata ► dkttr

ablacım okulun ilk günü çok güzel geçti sadece ders dinledim yemin ederim kimseye bulaşmadım kimse de bana senin sayende bütün notlarımı düzelticem söz ama ne olur şu şifreyi söyle sadece bir saat bilgisayara gireyim sonra kapatıp biraz uyuyacağım çok yorgunum zaten kalkınca da ders çalışıcam söz

dkttr ► Ata

aferim tamam gelince açarım bir saatliğine bilgisayarı

Gelince değil yaa, siz evdeyken ne yapabilirim ki... Heveslenen aletim dimdik oldu bile... Puh, bırakmam ama, yoksa patlayacağım... Biraz elimi attım alete, yaratıcılığımı arttırsın diye...

Tam tersi onunla oynadıkça aklım gidiyor oraya ...Onun derdi başka, akıl dışı bir organ... Sadece kendi zevkini düşünüyor... Israr, vazgeçemem... Sonuna kadar.

Ata ► dkttr

ablacım ne olur yarım saat ha

dkttr ► Ata

ne rezil bir çocuksun sen

Anladı sonunda, ya da hep biliyor zaten... Enerjini boşa harcama deyip durduğu bu her halde... İyi de bunu yapmazsan, burda harcadığın enerji, ders çalışmaya evrilmiyor ki... Sadece çıldırtıyor insanı, gidip birine tecavüz etmemi mi istiyor nedir bu kız... O kız Esra olabilir mi?

Ata ► dkttr

lütfen abla

Bu ben değilim, Melih'le kızlar gibi konuşuyoruz, ablama yavşakça yalvarıyorum... Yeni beni gururla sunarım... Söyledi sonunda şifreyi acıyıp halime, elim ayağıma dolaşıyor heyecandan... Bu kız harbi aptal yerine koyuyormuş ne zamandır beni.

Şifre 1234 müş... Bu kadar adilik olabilir mi.  Üstelik ben de yemişim... Neyse, online sitelere baktım biraz yeni bir şey yok dişe dokunur... Vk'da rusların kurduğu gruplar da dolandım. Enfes twink teen video paylaşıyorlar, guruba üye olmak biraz zor, ama girebilirsen her hafta 3-4 tane video atıyorlar.

Miles Pride koymuşlar yeni bir tane, hemen açtım onu... Benim yeni gördüğüm bir çocuk hoşuma gitti, zayıf olmasa da tipi hoş... Sonra HD'yi taktım. Seyretmediğim bir Czech hunter açtım. Bu herifin tarzı hoşuma gidiyor. Hunter, her bölümde handycam ile Prag'da dolaşıyor.

Rastladığı 18-20 yaş arası çocuklarla tanışıp, bir şekilde parayla seks teklif ediyor. Epeyce bir peşrevden sonra, çoğu kabul ediyor... Herif de onları ya ormanlık alanda ya da otelde filan dev aletiyle beceriyor... Bazen yaşı biraz büyük ve hairy tipleri buluyor, o bölümleri sevmiyorum...

Bir saate yakın çektim, ara vererek tabi... En son hunter çocuğun suratına boşalırken ben de ayağa kalkıp katıldım onlara ve attırdım ekrana... Akşam gelince ablama göstersem mi acaba? Gurur duyardı kardeşiyle sanırım. Ekranı dondurdum, güzel bir şekil oldu çocuğun suratında...

Cepten ekranın fotosunu çektim. Melih'e gösterip, aynısını sana yapmak istiyorum diyeceğim... Bakalım ne kadar seviyor beni... Önce ekranı sildim, sonra aleti yıkadım, yoksa dona yapışıyor ve çıkarırken çok acıyor.

Babamın artık dibine dayanan viskisinden bir kapak attım, kulaklığımı takıp yattım. Bebek gibi uyumuşum akşama kadar.

~~~

Akşam yine ders çalıştık ablamla biraz... Nereden buluyor bu kadar enerjiyi anlamıyorum... Sonra ödev verdi, gece 11'e kadar yaptım bitirebilmek için... Neyse ki, boşalmak kafamı yerine getirdi... Bundan sonra okuldan gelince, 1 saat bilgisayara girmek için izni de kopardım.

Nihayet normal yaşamıma döndüm sayılır. O zaman Melih'i de unutabilirim belki. Gerçi o işin yeri apayrıymış ama neyse kendimi dolduruşa getirmemeliyim. Yoksa ibne Melih beni de Selim gibi karıya döndürür.

Bir de şikayet ediyor çocuktan, feminenleşti, filan diye... O kadar sikersen olacağı neydi yani? Bu çocuğu da merak ediyorum nasıl bir tipi var acaba? Güzelse onu yapsam mı? Bu işin tadını aldım ben la...

Düzenli otuzbir hayatıma döndüm, bonus olarak yanına düzenli bir öğrenci de oldum... Sınıftakiler ve öğretmenler bendeki bu değişimi, bir aksiyon filmi izler gibi seyre daldılar. Her gün yeni bir heyecan sunuyorum onlara... Böyle işte, benim için monoton da olsa geçiyor günler.

Matematikten kimseye 90 üstü not vermeyen aksi ve sinirli hoca, bana 96 verdi... Verse arkadan, yapardım onu belki. Genç ve taş gibi bir şey, muhtemelen vurucusu yok. Aksiliği bundan olabilir... Ama Melih'in götünü tercih ederim.

Diğer derslerim de düzeldi... Notlarımı internetten ablama gösterdim. Sarıldı bana iğrenç bir şekilde, hava yastıklarını dayayarak... Sulu sulu da öptü, ablam olmasa sulanıyor diyeceğim... Ensest duyguları olabilir mı bana karşı? Hem kız hem ablam, midem bulandı resmen.

Sesimi çıkarmadım tabi... Ödülümü de aldım, geç kalmamak şartıyla ve notlarım düşmezse, sokağa çıkma yasağımı kaldırdığını bildirdi, diktatörüm ablam... Pavlovun köpeğine çevirdi beni... Nelere sevinir oldum.

~~~

Bu gün cuma, eskiden benim için en önemli gündü, çünkü iki gün de olsa okula gitmeyecek olmak önemliydi. İt gibi alıştım okula... Artık takmıyorum fazla... Ama sokağa çıkma yasağı bittiği için, hafta sonu Bora'yla tren yoluna gidip kafa çekmeyi planladık... Bu nedenle sabırsızlıkla bekliyorumdum hafta sonunu...

Son derse girmeden önceki teneffüste Melih gelip oturdu yanıma... Yine bakıyor mahsun... Ben de ona baktım... Gözleri çıldırtıyor beni, yapışıcam nerdeyse dudaklarına. İlk, onunla öpüştüm ve gerçekten harika bir şeymiş... Benim de ona, hem de sinirlenmeden baktığımı görünce sanırım,

“ Ata çok özledim seni, bir buçuk ay oldu biliyor musun”

Biliyorum, götün benim de gözümde tütüyor ama... Ağlayacak nerdeyse... Ağzına sıçayım bu çocuk benim başımı belaya sokacak kesin... Cebi çıkarıp, bilgisayar ekranından çektiğim fotoyu gösterdim...

“ Senin suratını düşünerek attırdım ekrana. İstersen sana da yapabilirim”

Bok oldu salak, beni Selim zannediyor... Epey düşündü ve sonunda başıyla, olur, işareti yapabildi sadece... Fırladım birden ayağa... Kalktı o da, bana yol vermek için...

“ Gel benimle çabuk”

Teneffüs olduğu için öğrencilerin olduğu katlardaki tuvaletler kalabalıktır. En üst kata çıktım... En tehlikeli ama kimsenin de ummadığı yer, tehlikeyi de severim... Bu katta iki son sınıf ve daha çok idarecilerin odaları var... Ordaki tuvalete girip kabinin birine girdim. Anladı puşt tabi, hemen girip kapıyı kilitledi...

Yapıştı dudaklarıma, kapadım gözlerimi, bir anda kendimden geçiverdim... Elini bana attığında sertleştiğimi farkettim... Sıkıca sarıldı bana, ben de ona sarıldım, kazık gibi olmuş aletini benimkinin üstüne bastırdı...

Kopacam şimdi, önce boynuna doladığım ellerimi başının üstüne koydum ve sonra aşağı bastırdım onu... Açtım kotun önünü ve indirdim boxerle beraber dizime kadar... Hemen aldı ağzına ve ben başını tutup dibine kadar soktum ağzına...

Kafasını kaldırıp bana baktı, oha, der gibi... Yavaşça girip çıkmaya başladım, o da eliyle toplarımla oynamaya başladı... Elini tükürükleyip, toplarımın aşağılarına bacak arama bastırmaya başladı... Niyetini biliyorum tabi, ama o kadar güzel emiyor ki...

Parmağını deliğime getirip içine doğru okşamaya başladı... Çok iyi biliyor ki bu işleri, itiraz edemiyorsun bile... Ders başladı mı acaba? Neyse siktir et şimdi boşalmak istiyorum sadece...

Sonunda soktu parmağını. Ben farkında olmadan, ağzına gidip gelirken bir taraftan da o bana girip çıkıyordu parmaklarıyla... Bir anda ayağa kalktı ve sırtımı çevirdi, beni emerken pantolonun önünü açmış. Eşşek siki gibi kalkmış aleti yine...

Arkadan sarılıp kulağımı emmeye başladı, gözümü bile açamıyorum, bir taraftan da ıslak eliyle benimkini çektiriyor... Birden arkama dayadı aletini...

“ Lütfen aşkım izin ver”

Ulan dayamışın zaten, daha neyin iznini istiyorsan, hafifçe geri çekildi, baktım aletinin üzerini tükürükledi iyice, sonra avucunun içine iki üç kere tükürüp arkama buladı, sırtımdan hafifçe eğdi...

Resmen robota çevirdi beni, ne istese yapıyorum. Bir şey de söyleyemiyorum. Tuvalete biri girmiş olabilir, nefes bile zor alıyoruz, duyulmasın diye... Birden ittirdi başını, girdi ama ben duvara yapıştım, kaçacağım diye, yarıldım çünkü...

Krem olmadan çok acıyor, önümden aldığım zevke odaklandım... Kafamı ona doğru çevirip, çok kısık sesle,

“ Çabuk ol, ama içime gelme sakın”

Derste arkamdan döl aka aka oturamam... Tekrar çıkartıp tükürükledi ve sokup hızlandı iyice, acı azaldı, bıraksam kendimi inleyeceğim... Ses çıkarmamak için dudağımı ısırıyorum... Çıkardı içimden birden ve popoma gelmeye başladı.

Puşt içime gelme dediysek üstüme attır demedim... Sıcacık dölleri akıyordu arkamdan... Tuvalet kağıdını alıp sildi arkamı... Hemen kafasını tutup yere doğru ittirdim... Suratıma bakıyor salak salak, kendi geldi ya.

“ Ağzının içine boşaltmazsan beni, suratına bakmam bir daha”

Hemen eğilip aldı ağzına, vücuduma attırdığı, onun sıcaklığını hala hissediyorum ve tabii ağzının sıcaklığı. Öyle hızlı emiyor ve eliyle çektiriyor ki, kendimi sıkmadım hiç.... Bu sefer tongaya gelmek yok, elimle ensesini sıkıca tuttum...

Bastırdım kafasını... Oha enfes, öyle bir geliyorum ki dilini hissederek ucunda sikimin... İt boğulacak gibi böğürüyor ama bırakmadım kafasını... O da direnmedi bekledi tamamen boşalmamı. İnadına iyice küçülene kadar bekledim... Çıkardım sonra, tükürdü ağzındakileri tuvalete...

~~~

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Liseden Üniversiteye 2 ~ ilk

Sarı Şey 3 ~ bunun intikamını alacam ama

Sarı Şey 17 ~ sorun değil iyi eğlenceler